İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonu
29-30 Aralık 2019 Salı
İstanbul Barosu Konferans Salonu Beyoğlu
Bağlantı
Diğer Seminerler
İstanbul Barosu, Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği, Devrimci İşçi Sendikaların Konfederasyonu, İstanbul Tabip Odasının ortaklaşa düzenlediği, İstanbul İSİG Meclisi ve İşyeri Hekimleri Derneğince desteklenen ‘7. Yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Değerlendirilmesi ‘ konulu Sempozyum 29-30 Kasım 2019 günleri baromuz merkez bina konferans salonunda yapıldı. Sempozyum, yaşamı boyunca işçi sağlığı ve güvenliği konularında çalışmalar yapmış İstanbul Tabip Odası eski sekreterlerinden Dr. Nejat Yazıcıoğlu anısına gerçekleştirildi.
İstanbul Tabip Odası İşçi Sağlığı ve İş Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Nazmi Algan, Yazıcıoğlu’nun hizmetlerini anlatan görsel bir sunum yaptı. Dr. Algan şunları söyledi: “Bu Sempozyumunu yapılmasını tasarlamaya başladığımızda aynı zamanda Nejat Yazıcıoğlu’nun ölümünün 25. Yılında olduğumuzun farkındaydık. Yazıcıoğlu, İstanbul tabip Odası Genel Sekreteriydi ve özellikle işçi sağlığı alanında yaptığı katkılar ve deyim yerindeyse bu alanın öncülerinden olması vasfıyla bu Sempozyumu onun anısına düzenlemeyi kararlaştırdık. Onu yeniden anma fırsatı bulduk. Onun çalışmalarını kısaca slayt gösterisiyle hatırlatmak istiyorum”.
Yazıcıoğlu’nun eşi Hatice Yazıcıoğlu ve Kızı Aylin Yazıcıoğlu da eş ve baba olarak Yazıcıoğlu hakkındaki duygu ve düşüncelerini anlattılar.
Sunumdan sonra açılış konuşmalarına geçildi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında kara bir tablo yaşandığını söyledi. Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Bütün yasalar kendisini çevreleyen siyasal, toplumsal, ideolojik, sosyal koşulların sonucuna göre şekillenir. O nedenle 6331 sayılı yasanın çıkma tartışmaları yaşandığında, taslağı hazırlayanlar bununla çok övündüler. Biz o zaman da uyarılarda bulunmuştuk. Önemli olan en güzel yasa yapmak değil, o yasanın hayat geçirilebileceği, o düzenlemeyi çevreleyen toplumsal, ideolojik ve siyasal zeminini değiştirmek gerekir demiştik. Bu alan müstakil bir yasayla düzenlenmesine rağmen bu kara tablo ortadan kalkmadı, tam tersine daha da ağırlaştı”. Çerkezoğlu bu yasanın tümüyle çöpe atılarak, bu alanda sorumluluğu olan tarafların, üniversitelerin, meslek örgütlerinin, sendikaların, baroların söz ve karar sahibi olduğu bütünüyle özerk ve demokratik bir yapıya kavuşturulmasını istedi.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, 6331 sayılı yasa çıktığı günden bugüne işçi ölümlerinin daha da arttığın söyledi. Yasa kapsamının bütün iş yerlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini belirten Saip, “Çalıştığımız iş yerlerinde meslek hastalıkları ortaya çıkmakta. Hızlıca hasta bakımının yapıldığı günümüzde hastaların üzerinde fazla duramıyoruz. En disiplinli iş yeri olan hastanelerde sağlık çalışanlarına şiddet uygulandığına tanık oluyoruz. Ben de Sayın DİSK Genel Başkanının belirttiği gibi bu kanunun yeniden ele alınıp sorunları giderecek bir yasa haline getirilmesini istiyorum” dedi.
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu, yasarlın hukukçulara, barolara sorulmadan yapıldığı bir süreçten geçildiğini söyledi. Meslek odaları ile yapılacak işbirliği ile bu mücadele sürecinin daha da görünür kılınacağını ve daha etkili sonuçlar alınabileceğini belirtene Moroğlu, gereken mücadele verilmediği için İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasasının da diğer alanları düzenleyen yasalar gibi nasibini aldığını bildirdi.
Emeğin hakkının göz ardı edildiği, özelleştirme, piyasalaştırma düzeninin sona ereceğini hatırlatan Moroğlu, “İnanıyorum ki Türkiye bu aşamalardan da geçerek tam da kurucu felsefesine uygun yeniden yapılanacak. O sürece kadar mücadeleye devam diyorum” dedi.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Sekreteri Cevahir Efe Çelik, işçi haklarının her geçen gün kötüye gittiğini, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği yasası hükümlerinin sözde kaldığını, iş cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiğini söyledi. İş yasasında yapılan her değişikliğin yeni sorunlar yarattığını belirten Çelik, meslek hastalıklarının artığını, sendikal faaliyetlerin kısıtlandığını, işsizliğin insanlarda ağır bunalımlara neden olduğunu bildirdi.
Açılış konuşmalarından sonra Sempozyum oturumlarına geçildi.
Sempozyumun ilk oturumunu TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik yönetti. 6331 Sayılı Yasa Öncesi ve Sonrası Mevzuatın Karşılaştırılması ve Yasanın Uluslararası Açıdan Değerlendirildiği bu oturumda yapılan sunumlar şöyle:
- National Officer for Governance and Complıance, Ulusal Yönetişim ve Uyum Uzmanı, ILO Office forTurkey’den Burcu Akça Hacıosmanoğlu,
- DİSK Temsilcisi Tevfik Güneş,
- Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Erdem Özdemir – İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Açısından Alt-Asıl İşveren Sorumlulukları.
İkinci oturumu Başkanı: İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Hasan Erdem yönetti. 6331 Sayılı Yasa Çerçevesinde Taraflar ve Sorumluluklarının ele alındığı buu oturumda yapılan sunular şöyle:
- İşyeri Hekimleri Derneği Temsilcisi Dr Zühtü Şahin – İşyeri Hekiminin Görev Değişiklikleri ve Sorumlulukları
- TMMOB Temsilcisi Maden Müh Mehmet Uygur – İş Güvenliği Uzmanlarının Görev Değişiklikleri ve Sorumlulukları
- DİSK – Birleşik Metal-İş Uzmanı Nuran Gülenç – Sendikaların Yetki ve Sorumlulukları
30 Kasım 2019 Cumartesi
Üçüncü oturumu İstanbul İSİG Meclisi Üyesi Şeref Özcan yönetti.
OSGB’lerin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine Etkisi konusunun ele alındığı bu oturumda yapılan sunumlar şöyle:
- İstanbul Tabip Odası Temsilcisi Dr. M. Celal Mestçioğlu
- TMMOB Temsilcisi Çevre Mühendisi Ömür Yaşayan
- DİSK Dev-Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut
Dördüncü oturumu DİSK YK Üyesi Kamber Saygılı yönetti.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarının genel değerlendirmesinin yapıldığı bu oturumda yapılan sunumlar şöyle:
İstanbul Barosu Üyesi Av. Mustafa Yılmaz – Hukuki açıdan iş Mahkemeleri Süreci
- İstanbul Tabip Odası Temsilcisi Dr. Ahmet Tellioğlu,
- İşyeri Hekimleri Derneği Temsilcisi Dr. Zuhal Akgün,
- TMMOB Temsilcisi Makine Mühendisi Zafer Güzey,
- DİSK Hukuk Dairesi Müdürü Av Necdet Okcan
- İstanbul İSİG Meclisi Temsilcisi Murat Çakır.
Sunumların tamamlanmasından sonra Sempozyum sona erdi.